T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

Tarım ve Orman Bakanlığı Sektör Paydaşları İle Toplantı

Yayın Tarihi : 26.02.2024

​Tarım ve Orman Bakanımız Sayın İbrahim YUMAKLI konuşmasında; “Üretimin ve üreticinin yüz yılı sloganı ile başladığımız bu yolda üretim sahamızı yani Türkiye'mizi adım adım geziyoruz. Tarımsal üretimin gün geçtikçe artık sadece sözlü olarak değil de hissedilir bir şekilde yaşanarak anlaşıldığı bir dönemdeyiz.  Dünyadaki gelişmelere de bakarak bizleri etkileyen bizim müdahale edebildiğimiz ya da edemediğimiz etkenleri de göz önüne alarak sektöre yön vermek ve Türkiye tarımsal üretiminin potansiyelini de dikkate alarak kendimize bir yön vermek üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz.  Tabii ki bu işin masa başında olmadığını bir kez daha huzurlarınızda ifade etmek isterim. O yüzden üretim planlaması da dâhil olmak üzere yürüttüğümüz geçen yıldan itibaren ve bu yıl da devam edecek hem sektörle beraber hem de sektör paydaşları ile birlikte çalışmalarımıza devam ediyoruz. Çünkü Tarım çok önemli, büyük diye konuşurken ülkeler için milli güvenlik meselesi olduğunu da ifade ederken buna eş değerde bir kıymetin de elbette verilmesi gerekiyor.  Dolayısıyla biz üreticilerimiz, çiftçilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız Bakanlığımızla beraber sektörle el ele omuz omuza daha iyiye nasıl ulaşabiliriz onun gayreti içerisindeyiz.

 Tarımın hep stratejik bir sektör olduğunu söylüyoruz. Bunu stratejik hale getiren nedir ona bakmak lazım. Olmaz denen şeyleri artık dünyada yaşıyor. Salgın hastalıklar gibi ülkeler arası savaşlar gibi doğal afetler gibi iklim değişikliği ve buna benzer hususlar neden gıdanın stratejik bir sektör olduğunu bize anlatıyor. Ülkeler için gıda güvenliği konusu, gıda arz güvenliği konusu birçok konuda olduğu gibi hakikaten ülkelerin milli güvenlik meselesidir.  Bir yandan bizden üretmemiz gerekir Bir yandan da pandemiden itibaren bütün dünyayı baskısı altına alan enflasyonla ilgili üretimi baskılayan girdi maliyetleri ile alakalı süreçlerle karşı karşıya kalıyoruz bizim görevimiz bu baskıyı azaltacak tedbirleri almak bunun içinde gece gündüz uğraşıyoruz.

 Kayseri özelinde de Kayseri hakikaten yaptığı işlerle marka değeri oluşturmak üzere çalışan bir şehir Dolayısıyla Biz de kendi Bakanlığımız uhdesinde, bu bağlamda değerlendiriyoruz.

Yaklaşık son 21 yılda Kayseri'ye yapılan bütün yatırımlar, verilen destekler için toplam para yaklaşık 60 milyardır. Kırsal kalkınma destekleri, Orköy destekleri, Bunun dışında çok sıkça özellikle ihracat yapan firmaların karşısına gelecek karbon ayak izi,  yeşil mutabakat konuları. Artık bunlar dünyada konuşulmaya başladı bunlar için bizim lehimizde bir varlık olarak düşündüğümüz ve en büyük zenginliklerimizden bir tanesi ormanlar. Yaklaşık 110 milyon tohum ve fidan Kayseri'de bu süreç içerisinde toprakla buluşturulmuş oldu.

 Kayseri'de en büyük diğer zenginliğimiz ve varlık sebebimiz olan topraklarımız.  6 ova var koruma altına alınan 28 ürün var markalaşmış ve coğrafi işaret alınmış. Kayseri pastırmamızın Avrupa Birliği'nde tescil başvurusu var. Çok kısa bir zamanda Kayseri pastırmasına da Avrupa Birliği coğrafi işaret tescili kazandırmış oluyoruz.

 Kayseri'de bitkisel üretimimizin 2,5 kat arttığı, süt üretimi ile alakalı yaklaşık 3 katlık bir artış var, herhangi bir denize kıyısı olmamasına rağmen balık üretimi Türk somonu üretimi var. 2023 yılı sonu itibariyle 1.7 milyar dolar bir ihracata ulaştık, Bunda Kayseri'nin payı büyük.

Bu rakamlar Kayseri'nin bütün potansiyelini yansıtmıyor. Bizim daha fazla üretmemiz gerekiyor daha verimli, daha kaliteli üretmemiz gerekiyor. Kendi vatandaşlarımızın ihtiyacını, ülkemize gelen turistlerin ihtiyaçlarını karşılamamızın yanı sıra ihracatımızı da arttırmamız gerekiyor ki ve 2023 yılı sonrasında tarımsal ürün ihracatımız 31 milyar dolar. Bu konuda da ülkemize döviz kazandırıcı çok ciddi bir potansiyele sahip. Tarımsal Üretimin Planlanması sizlerle beraber Bakanlığımızın elele omuz omuza vererek ortaya koyması gereken bir husustur. Başladığı andan itibaren 3 yıl bir planlamayı gerektirir yani sadece bir yıla ait bir şey değil. Dolayısıyla üretim yapacak olanlar da önünü 3 yıl için görmüş olacaklar.

 Planlı üretim ya da suyun önemi ile ilgili Kayseri'den bir Örnek vermek gerekirse; Sarıoğlan Barajı yağışların yetersiz olmasından dolayı yeterli doluluk oranına ulaşamıyor. Sulama amaçlı kullanılan bir baraj. Bölgedeki üreticilerin de şeker pancarı dolayısıyla burada bir susuzluk sebebiyle endişelenmelerine sebep olmuş. Ancak İl müdürlüğümüz bir mikro havza oluşturulması fikri gündeme getirmiştir.  Büyükşehir Belediyesi ile birlikte bir proje başlattılar.  Burada %100 hibeli nohut tohumu 10.000 dekar araziye ekilmek üzere dağıtılmış. Hem planlama yapılmış, hem suya göre tarım yapılmış, hem de farklı bir ürünün ortaya konması gerçekleşmiştir. Bu sene %15 doluluktan dolayı yine bu barajda sulama imkânı olmayabilir.

 Bakanlığımızın tarımsal arazilerin boş kalmaması ile ilgili bir projesi var. Bununla ilgili çiftçilerimize yine %50 hibeli suyu az tüketilen nohut, aspir, yeşil mercimek tohumlarını da Bakanlık olarak dağıtacağız. Böylece bu bölgede üretimin artması ve devam etmesi için arazilerimizin boş kalmaması için gayret göstermeye devam edeceğiz.

  4.4 milyar lira tutarında 17 su ve sulama projemizi Kayseri'ye hızlı bir şekilde kazandırmaya çalışıyoruz yeni dönem için. Bu yatırımlar kapsamında Kayseri Merkez, Develi ve Yeşilhisar ilçelerindeki toplam 47.800 dekar arazinin sulama suyuna kavuşması sağlanacak. 120 kilometre uzaklıktaki Gümüşören barajından sulama suyu temini için bir milyar 140 milyon liraya mal olacak Develi Ovası sol sahil sulamaları ikmali 3. kısım projesi geçen ay gerçekleştirildi.

3 yılda yaklaşık 950 milyon lira tutarında 1241 projeye destek sağlanmıştı. Bu yıl içinde Kayseri'ye 520 milyon liralık bir kaynak tahsis edildi. Bu ödeneği vereceğimiz Take projeleri yaklaşık 1.7 milyon dekarlık arazide uygulanacak.

 Hayvanlara uygulanan aşı ve küpe bedelleri elden alınıyordu. Artık bu bedeller elden alınmayacak. Üreticilerin kendilerine olan desteklerin içerisinden bu paralar tahsil edilmiş olacak.

 Kayseri her bir konusunu başından sonuna kadar takip edip tamamlayıp onu bir marka haline getirmek ile ilgili hepimizin bütün Türkiye'nin takdirini kazanmıştır. Bundan sonraki dönemde de bizler marka oluşturabilecek ne varsa özellikle tarımsal sanayi konusunda Kayseri'ye bütün desteğimizi vermeye devam edeceğiz." İfadelerini kullandı.

Tarımsal üretim çatısı altında yer alan tüm paydaşların, sivil toplum kuruluş temsilcilerinin soruları ve talepleri alınarak toplantı kapatıldı.