Genel Bilgi
Kayseri İli 370 45’ ve 380 18’ kuzey enlemleri ve 340 56’ ve 360 59’ doğu boylamları arasında yer almaktadır. Ankara’ya karayoluyla 316 km uzaklıktadır. İl alanı Kuzeybatı ve Kuzeyden Yozgat’ın Çayıralan ve Boğazlıyan; kuzey ve kuzeydoğudan Sivas’ın Gemerek, Şarkışla, Kangal ve Gürün; doğudan Kahramanmaraş’ın Afşin ve Göksun; güneyden Adana’nın Tufanbeyli, Saimbeyli, Feke ve Karaisalı; güneybatıdan Niğde’nin Merkez ve Çamardı; batıdan ise Nevşehir’in Derinkuyu, Ürgüp ve Avanos ilçeleriyle çevrilidir. Kayseri ili 16.917 km²’lik yüzölçümü ile ülke topraklarının %2.2’lik bir bölümünü kaplamaktadır. Ortalama yüksekliği 1054 metredir. Merkez ilçe ile birlikte 16 ilçesi bulunmaktadır. Bu ilçeler; İl merkezinde Kocasinan ve Melikgazi ilçeleri, Akkışla, Bünyan, Develi, Felahiye, Hacılar, İncesu, Özvatan, Pınarbaşı, Talas, Sarıoğlan, Sarız, Tomarza,Yahyalı, Yeşilhisar’dır.
2010 yılı adrese dayalı nüfus tespit çalışması sonucunda ilin toplam nüfusu 1.234.651 kişi olup, Bu nüfusun % 86’ı şehirde % 14 köylerde yaşamaktadır. İlin nüfus yoğunluğu 69 ‘kişi / km² ’dir.Gayrisafi yurtiçi hasılayı oluşturan sektörlerde , tarımın payı %11’dir.
Ulaşım
Kayseri coğrafi olarak İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu illerini, batıya ve güneye bağlayan demir ve karayolları üzerinde bulunan bir ilimizdir. Bir başka deyişle, yurdun dörtbir yanına ulaşan karayolları ve demiryolları ile ülke ulaşım ağında önemli bir merkezdir.
İldeki 1.150 km’lik karayolu ağının 464 km’si devlet yolu, 686 km’si il yoludur. 1150 km.lik karayolunun 1.121 km’si asfalt, 29 km.si geçit vermeyen yoldur. Köy yolu ağı ise 3.260 km.dir. Köy yollarının 1393 km. si asfalt 1539 km. si stabilize, 311 km. si tesviye, 17 km. ise ham yoldur.
Karayolları Yol Araştırma Dairesi tarafından ülke düzeyinde, yollar için hesaplanan “ulaşılabilirlik endeksi”ne göre Kayseri Ankara’dan sonra ikinci sıradadır.
İlde bulunan demiryolu istasyonu 1927 den beri hizmet vermektedir. Kayseride demiryolları hattı toplam uzunluğu 196 km’dir.
Kayseri’de askeri amaçlı kurulan ve sivil havaalanı olarak da hizmet veren bir havaalanı bulunmaktadır. Şehirler arası ve milletler arası otomatik telefon görüşmelerine açık olan Kayseri’de köylerin tamamında telefon bulunmaktadır.
Haritalar
Topoğrafya
DAĞLAR
İl alanını engebelendiren dağlar üç sıra halindedir. Bunlardan ikisi yer kabuğu hareketleriyle kırılma ve kıvrılmalara uğrayarak yükselmiş dağlardır. Diğer grup ise Orta Torosların Orta Anadolu’ya kıvrılan bölümünün uzantılarıdır. Bu sıradağlar üzerinde Akkışla ilçesinde Hınzır Dağı (2.500 m.), Pınarbaşı ilçesinde Dumanlı (3.024 m.) ve Bey Dağı (2.054 m), Sarız ilçesindede Binboğa (2.856 m.), Tahtalı (2.100 m.), Soğanlı (2.100m.) ve Rostan (2.100 m.) dağları bulunmaktadır. Diğer önemli dağlar İncesu sınırı içinde Aladağ ve Hodul dağları, Bünyan sınırı içinde Koramaz, Aygörmez ve Kızılviran dağları, Develi sınırı içinde Bakır Dağı ile Merkez ve Develi’deki 3917 m yüksekliği ilin en yüksek dağı olan Erciyes’tir.
VADİLER
Kızılırmak vadisi : İl sınırlarına Ebülbayır Köyünün güneydoğusunda gire Kızılırmak vadisi, özellikle Küpeli’nin güneyinden başlayarak oldukça dar ve derin bir boğaz oluşturur. Vadi, Obruk Köyüne kadar bu durumunu korur. Obruk’un kuzeyinde biraz genişleyen Kızılırmak vadisi, Mollahacı Köyü yakınında yine dar ve derin bir boğaz biçimini alır. Tabanı, Kuşçu Kasabası’ndan sonra genişleyen vadinin il içindeki uzantısı, Bahçeköy’ün güneybatısında sona erer.
Zamantı vadisi: Uzunyayla’dan doğan Zamantı Irmağı’nın oluşturduğu bu vadi, özellikle Pınarbaşı ilçesi’nden başlayarak derin bir boğaz biçimini alır. Kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan Zamantı Vadisi’nin tabanı Sıradan Köyü yakınlarında genişler ve il sınırlarını terkedene kadar bu biçimde sürer.
Bu sayılan vadilerin dışında Sarmısaklı suyu ve diğer küçük derelerin oluşturduğu vadiler de vardır. Bu küçük vadilerin tabanlarının birleşmesiyle yer yer tarım alanları oluşmaktadır.
OVALAR
Kayseri Ovası : İl topraklarının kuzeybatısında, Erciyes Dağı’nın kuzeyini kaplayan Kayseri Ovası, yaklaşık 890 km² ‘lik yüzölçümüyle, ilin ve Yukarı Kızılırmak bölgesinin en geniş ovalarından birini oluşturmaktadır. Kayseri Ovası’nın uzunluğu Erkilet yakınlarından doğuda Gömeç Köyü’ne kadar 40 kilometreyi bulur. Doğusunda Karahöyük ( Kültepe ) ve Engir Gölü sazlığı, batısında ise Karasazlık gibi geniş bölümleri kurutulmuş bataklıklar yer alan ovanın batı kesimi, Anbar ovası adıyla anılmaktadır. Kayseri Ovası’ndan geçen başlıca akarsu Sarmısaklı Çayı’dır. Ova yer altı suları bakımından da zengindir.
Kayseri Ovası, çok eski dönemlerden beri önemli yerleşim merkezlerinin kurulduğu ve ticaret yollarının geçtiği bir bölge olmuştur. Ova günümüzde de bu niteliğini korumaktadır. Nüfus yoğunluğu km² başına 100-150 kişiyi bulan ve yakın çevresinde İl merkezi ile köy ve kasaba niteliğinde yerleşme merkezleri bulunan Kayseri Ovası üzerinden demiryolu ve karayolları da geçmektedir. Ovada yerleşim merkezleri ve sanayi kuruluşlarının yayıldığı alanlar dışında kalan kesimler, tarıma ayrılmıştır.
Develi Ovası : İl’in ve Erciyes Dağı’nın güneybatısında yer alan Develi Ovası yaklaşık 1000 km²’lik yüzölçümüyle, Kayseri’nin olduğu bibi Yukarı Kızılırmak bölgesinin de en geniş ovalarından biridir. Develi-Yeşilhisar ilçeleri arasında uzanan ovanın doğu-batı uzunluğu 30 kilometreyi bulur. Ovada, çevredeki dağlardan ( Erciyes Dağı’nın güneyi ve Toroslar’ın kuzey yamaçları ) inen akarsular ve kar sularının oluşturduğu taşkınlar sonucu ortaya çıkan Sultansazlığı, Kurbağa, Deve ve Yay Gölleri gibi bataklık ve gölcükler de vardır.
Diğer Ovalar :Kayseri ilinde bu sayılan ovalardan başka, İl’in kuzeyinde yer alan iki küçük düzlük daha vardır. Gölova (Palas) ve Sarıoğlan adlarıyla anılan bu iki ova, Kayseri Ovası çöküntü alanından, Şarkışla’ya doğru uzanan küçük ovalar dizisinin ikisini oluşturmaktadır.
Bu iki ova, birbirinden yüksekliği 1300-1350 m. Olan tepeler ve dalgalı bir alanla ayrılmıştır. Bunlardan 1106 m. yükseklikteki, 10 km² yüzölçümlü Gölova (Palas) kapalı bir çanak durumunda olup üzerinde Tuzla adlı bir göl yer almaktadır. 50 km²’lik bir alana yayılan ve 1146 m. yükseklikte yer alan Sarıoğlan Ovası’nın suları bir boğazdan geçerek Kızılırmak’a dökülür.
PLATOLAR-YAYLALAR
Kayseri İl alanının % 49 gibi önemli bir bölümü, plato biçimindaki yüksek düzlüklerle kaplıdır. Bu tür düzlüklerin bir bölümü Kayseri ve Develi Ovalarının çevresinde yer almıştır.
Uzunyayla ve Zamantı teknesi ise, akarsularla derin biçimde yarılmış ve bu durumlarıyla plato görünümü almış havzalardır. Bunlardan Uzunyayla, dağlarla çevrili ve yüksekliği 1500-1600 m. arasında değişen çok geniş bir havzadır. Üç ırmağın başlangıç yeri olan Uzunyayla, sularını Zamantı Irmağı yoluyla Seyhan’a, Tohma Çayı ile Fırat’a, kuzeydeki küçük derelerle de Kızılırmak’a gönderir. Uzunyayla özellikle Zamantı Irmağı’nın ilk kaynaklarını aldığı yer olması bakımından da önemlidir. Uzunyayla’da sınırlı olarak buğday ve arpa tarımı yapılmaktadır.
AKARSULAR
Kızılırmak: Toplam uzunluğu 1182 km olup, Kayseri içerisindeki uzunluğu 128 km. dir.
Sarmısaklı Suyu: Kayseri ilinin önemli akarsularından biri de Sarmısaklı suyudur. Kaynağını Bünyan’ın doğusundan alan Sarmısaklı suyu, bir boğazdan geçtikten sonra Bünyan ilçe merkezi yakınlarında bol sulu bir dere halini alır ve akışını sürdürerek Kayseri ovasına iner. Sarmısaklı suyu daha sonra, Kayseri ovasının batı ucunda yer alan Boğazköy yakınlarında Kızılırmak’a dökülür. Uzunluğu yaklaşık 55 km. ve yıllık ortalama akımı 4988 m3/sn olan Sarmısaklı suyunun maksimum debisi 20.6m3/sn. dir.
Zamantı Irmağı: Kaynağını Kayseri’den alan en önemli akarsudur. Seyhan Irmağı’nın iki büyük kolundan biri olan ve il topraklarındaki uzunluğu 230 km. olan bu ırmak, Tomarza ve Yahyalı ilçesinin güneyinden geçerek il sınırı dışına çıkar. Irmağin en yüksek debisi 970 m3/sn, en düşük debisi 29 m3/sn dir.
İklim ve Bitki Örtüsü
İklim:
Harita Referansı : - 38.79°K 35.50°D. Denizden yükseklik : 1052m
Ocak Şub. Mar. Nis May Haz Tem Agu Eyl Ekim Kas Ara Yıl C° -1.7 0.1 4.8 10.4 14.9 18.9 2.5 21.8 16.9 11.4 5.1 0.4 10.4 F° 28.9 32.2 40.6 50.7 58.8 66.0 72.5 71.2 62.4 52.5 41.2 32.7 50.7
Kayseri İç Anadolu bölgesinin en soğuk illerindendir. Kış ayları dondurucu soğuk, yaz ayları sıcak ve kuraktır. Yaz mevsimi kısa sürelidir. Kış ve yaz mevsimleri arasında sıcaklık farkı büyük olduğu gibi gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkı da büyüktür. Yazın 39.8 0C ‘ye kadar çıkabilen sıcaklıkların, kışın –32.50C’ye kadar düştüğü görülür. Kıta iklimi karakterinde olan Kayseri’de yağışlar kış, ilkbahar ve sonbahar aylarına rastlar.Son yirmi yılın yıllık 416 mm. yağış ortalamasının %22’si sonbahar, %36’sı ilkbahar %32’si kış ve %10’u da yaz mevsimlerinde görülür. Kış mevsimi uzun sürer ve yağışlar genellikle kar halindedir. En fazla yağış alan bölgeler sırasıyla II,III. alt bölge ve en az yağış alan I. alt bölgedir. Nisan ve Mayıs aylarında yağış maximum düzeye ulaşmaktadır. En düşük yağış ise Temmuz ayında düşmektedir. Eylül ayına kadar bu durum sürmekte Ekim-Kasım aylarında sonbahar yağışları düşmektedir. BİTKİ ÖRTÜSÜ Kayseri’ de bitki örtüsü olarak çoğunlukla bozkır bitki topluluğu hakimdir. İlin Tahtalı Dağları eteklerinde zengin karaçam ve göknar ormanları mevcuttur. İl Arazisinin Niteliklerine Göre Dağılımı Kayseri’nin toplam yüzölçümü 1.686.573 ha olup, bunun 670.584 ha ‘ ı tarım arazisi, 691.028 ha çayır mera arazisi, 135.817 ha orman arazisi ve 189.144 diğer araziler olarak dağılım göstermektedir. Kayseri’de çayır mera alanlarının oranı yüksek(%41), tarım arazisi oranı mer’a alanına yakın (%40), orman alanlarının oranı ise düşüktür (%8). Türkiye genelinde ise (Grafik 1B) mera alanlarının oranı ile orman alanlarının oranı birbirine eşit olup %26 dır. Kayseri ilinde çayır mera ve tarım arazisi alanının fazlalığı hayvancılık ve tarım için bir potansiyel olmakta, ancak orman alanlarının azlığı yağış için kısıt teşkil etmekte ve erozyona neden olmaktadır. Kayseri ilinde çayır mera ve tarım arazisi alanının fazlalığı hayvancılık ve tarım için bir potansiyel olmakta, ancak orman alanlarının azlığı yağış için kısıt teşkil etmekte ve erozyona neden olmaktadır.
Sosyo-Ekonomik Yapı
Kayseri ilinin nüfus artış hızı 2000 Yılında % 0,106 olarak belirlenmiştir .Türkiye nüfus artış hızının gerisinde kalmaktadır. Bu durumun nedenlerinden biri il dışına olan göçdür.
1990 nüfus sayımında 943.484 olarak belirlenen toplam nüfus (%50.01’ini erkekler, %49.99’unu kadınlar oluşturmuştur) 2.000 yılında 1.049.659’a yükselmiştir. Toplam nüfusun 721.211 (%68.7)’ i İl ve İlçe merkezinde, 328.448 (% 31.3)’ i ise köy ve beldelerde bulunmaktadır. Bu rakamlar 1990 yılı nufus sayımı ile karşılaştırıldığında Kayseri ilinde kırsal nüfusunun % 2.85 oranında azaldığı ve şehir nüfusunun ise % 16 oranında arttığı görülmektedir. 2000 yılında il ve ilçe merkezindeki nüfus artış oranı %17.40 iken köy ve beldelerin nüfus artış hızı % -2.89 olarak belirlenmiştir.
Tablo 2. Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı. (İl ve İlçe Merkezleri)
Yaş 0-9
Yaş 10-14
Yaş 15-19
Yaş 20-64 yaş
I.Alt Bölge 16.857 9.814 8.067 35.044
II.Alt Bölge 6.978 3.906 3.123 11.707
III.Alt Bölge 113.405 63.140 57.666 249.262
Toplam 137.240 76.860 68.856 285.476
(2000 yılı genel nüfus sayımında Kayseri ilnde 0-9 yaş grubunda 211.098, 10-14 yaş grubunda 111.903, 15-19 yaş grubunda 117.642 ve 20-64 yaş grubunda 560.292 kişi mevcuttur.)
İlde iktisaden faal nüfusunun 243.350’si (%66,2) erkek, 123.938’si (% 33,8) ise kadın nüfusu oluşturmaktadır. 2000 verilerine göre Kayseri’de iktisaden faal nüfusun % 47’si (172.562) tarım ve ormancılıkta faaliyet göstermektedir.Tablo 3. İşgücünün İktisadi faaliyet kollarına göre dağılımı (2000)
Kayseri’de kadın işgücünün çoğunluğu tarım sektöründe çalışmaktadır. Tarımda çalışan kadın işgücünün oranı erkeklerden fazla olmasına rağmen çoğu ücretsiz aile işçisi statüsündedir. Tarımsal istihdam içinde kadın işgücü oranının yüksekliği, esas itibariyle bir başka tartışmanın konusunu teşkil eden ve Kayseri için büyük önem taşıyan kırdan kente göç ve özellikle erkek işgücünün geçici-mevsimlik istihdam alanı araması sonucu diğer kentlere gitmesini destekleyen bir gerçektir.
Türkiye’de nüfus hareketlerinin büyük çoğunluğunu kırdan kente göç teşkil etmektedir. Göç alan illerin tamamı, sosyo-ekonomik bakımdan gelişmiş batı bölgelerinde, göç veren illerin çoğu ise doğu, iç anadolu ve karadeniz bölgelerinde bulunmaktadır. 1990 yılı istatistiki verilerine göre İç göç 52.529 kişi, dış göç 68.534 kişi ve net göç 16.005(%0,19) kişi olarak belirlenmiştir. İç göçün büyük çoğunluğu köyden kente göç şeklindedir. Kayseri İli dışa göç verirken; aynı zaman da çevre illerden göç de almaktadır. Kayseri nüfusunun 23.203’ü Sivas, 20.185’i Yozgat, 10,636’sı Nevşehir, 8,662’si Adana ve 6,065’i de Kahramanmaraş doğumlulardan oluşmaktadır.(DİE 1990)
Kayseri’den en fazla göç sanayileşmiş illere doğru olmaktadır. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir ve Mersin’e göç olmuştur.
Göçlerin tamamı sadece ekonomik sebeplerden kaynaklanmamış, bunun yanında bölgedeki eğitim, sağlık, ulaşım gibi sosyal hizmetlerin yetersizliğide rol oynamıştır. Kayseri’de 1980 yılında işsiz sayısı toplam 14.966 olarak belirlenmiştir. Bunun 12.824’ü erkek nüfus olup toplam içindeki payı % 82’dir. 1990 yılında işsiz sayısının 24.371’e çıktığı görülmektedir.2004 yılında İş ve İşçi Bulma Kurumu kayıtlarına göre kayıtlı işsiz sayısı 116.134 kişi olarak belirlenmiştir. Bunların 13.230’u erkek, 2.904’ü ise kadınlardan oluşmaktadır.İşsiz sayısı azalmış görülmekle beraber, işsizlerin büyük kısmının ilgili kuruma müracaat etmediği bilinmektedir.
SOSYO-EKONOMİK GELİŞMİŞLİK ENDEKSİ DEĞERLERİ
Kayseri Sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksi sıralamasında 1996 yılında yapılan araştırmalara göre 76 il içerisinde 15. sırada yer almıştır. İç Anadolu Bölgesinde Ankara ve Eskişehir illerinden sonra gelmektedir. İlçeler üzerinden yapılan çalışmada (1985) gelişmişlik değerleri sıralamasında merkez 6’ıncı, Yeşilhisar 237’inci, Develi 288’inci, Yahyalı 299’uncu, İncesu 308’inci, Felahiye 341’inci, Sarıoğlan 390’ıncı, Pınarbaşı 451’inci, Tomarza 453’üncü ve Sarız ise 477’inci olarak yer almıştır.
Toprak Yapısı
İlde görülen iklim ve jeolojik yapı farklılıkları ile vejetasyondaki çeşitlilik değişik özelliklere sahip toprakların oluşumuna neden olmuştur. Kayseri’de I-IV. sınıf tarım arazileri 546.221 ha olup, genelde tarım bu araziler üzerinde yapılmaktadır. 1.136.101 ha’ dan fazla alanı olan V-VIII. sınıf arazilerde de işlemeli tarım yapıldığı görülmektedir. Ancak, bu araziler işlemeli tarıma uygun değildir. Tarım alanlarından sonra ikinci sırayı alan mer’a alanları ve orman alanları VII.sınıf araziler üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Kullanma kabiliyet sınıfları sekiz adet olup, toprak zarar ve sınırlandırmaları I.sınıf’dan VIII.sınıf’a doğru giderek artmaktadır.
SINIF - I:
Topografya düz veya düze yakın (%0-2)’dir. I. Sınıf arazilerin kapladığı alan 40.115 ha olup il yüzölçümünün % 2,4’ünü teşkil etmektedir. I. Sınıf arazilerin; 25,568 Hektarı alüvyal topraklar,5804 Hektarı kolüviyal topraklar, 5957 Hektarı kahverengi topraklar, 2254 Hektarı Kireçsiz kahverengi topraklar, 532 Hektarı ise kırmızı kahverengi topraklardan oluşturmaktadır.
Bu arazilerin 17.762 ha’da kuru tarım, 19.779 ha’da sulu tarım yapılmaktadır. 1.034 Ha’ ı bağ-bahçe arazisidir. 1.540 ha’ da diğer kullanım içindir.
SINIF- II:
Toplam miktarı 112.475 ha olup İl Yüzölçümünün % 6,6 sını oluşturmaktadır. Bu arazilerin %20’sini alüviyal topraklar, %43,4 ünü kolüviyal topraklar, %0,3 ünü kestanerengi topraklar, %20 sini kahverengi topraklar, %9’unu Kireçsiz kahverengi topraklar ve %7’sini kırmızı kahverengi topraklar oluşturmaktadır.
Bu arazilerin; 67,554 ha’da kuru tarım, 29.667 ha’da sulu tarım yapılmaktadır. II’ inci sınıf arazilerin, 6200 Ha’ı bağ-bahçe ve 4561 ha’ı çayır-mer’a arazidir. Ortalama eğimi ise % 2-6 arasındadır.
SINIF- III:
III. sınıf araziler 200,305 ha. kapladığı alan ile İl Yüzölçümünün %11,87 sini teşkil eder. Bu arazinin toprak gruplarına göre dağılımı ise %13,5’i alüviyal topraklar, %16,6’sı kolüvyal topraklar, %0,7’si kahverengi orman toprakları, %2,1’i Kestanerengi, %14,5’i kireçsiz kahverengi, %3,2’si kırmızı kahverengi topraklar şeklindedir. Bu alanların kullanım durumları ise şöyledir; 156,801 ha. kuru tarım, 20,390 ha. sulu tarım, 6,900 ha. Bağ-bahçe, 9,808 ha. çayır-mer’a, 461 ha. Orman-funda ve 5,945 ha. Da diğer kullanımlar.
SINIF- IV:
IV. sınıf araziler 193.326 ha alanı ile İl Yüzölçümün ün %11,46‘sını kaplamaktadır. IV’üncü sınıf arazilerin toprak gruplarına göre dağılımı ise şöyledir; % 13,80’i alüvyal, %6,94’ü kolüviyal topraklar, %2,57 ha’ı Organik, %1,53’ü kahverengi orman toprakları, %0,1’i kireçsiz kahverengi orman toprakları, %3,74’ü kestanerengi, %44,81’i kahverengi toprakları, %14,99’u kireçsiz kahverengi, %10,60’ı kırmızı kahverengi ve %0,92’si Regosol topraklardan oluşmaktadır. Bu alanların kullanım durumları ise şöyledir; 143,279 ha’da kuru tarım, 2074 ha’da sulu tarım, 6105 ha. Bağ-bahçe, 37,710 ha’da çayır-mer’a, 2426 ha’da orman –fundalık ve 1,732 ha. diğer kullanımlar
SINIF- V:
Kayseri ilinde V. Sınıf arazinin toplamı 3,309 hektardır. Bu alanın büyük toprak gruplarına göre dağılımı şöyledir;
472 ha. Hidromorfik alüvyal topraklar, 2,837 ha. Organik topraklar.Bu arazilerin tamamı derin profile sahip ve düz-düze yakın eğimlidir. Aynı zamanda bu sınıf arazilerin tamamında yaşlık ve çoraklık problemi vardır.
SINIF- VI:
Kayseri ilinde VI. Sınıf arazinin toplamı 210,641 hektardır. Toprak gruplarına göre dağılımı ise 16,478 ha’ı alüviyal topraklar, 8,902 ha. Kolüvyal, 4,776 ha’ı kahverengi orman toprakları, 1,802 ha’ı kireçsiz kahverengi orman toprakları, 14,144 ha’ı kestanerengi, 105,782 ha’ı kahverengi topraklar, 35,392 ha’ı kireçsiz kahverengi topraklar, 12,177 ha’ı kırmızı kahverengi topraklar, 11,188 ha’ı ise regosol topraklar şeklindedir.Bu toprakların kullanım durumları ise şöyledir; %56,6’sı kuru tarım, %5’i sulu tarım, %3,8’i bağ-bahçe, %37,1’i çayır-mer’a,%1,2’si orman –funda ve %0,8’i diğer kullanımlar.
SINIF- VII:
757,382 ha alanı ile ilin % 45‘lik kısmını kaplar. Bu alanların toprak gruplarının dağılımı ise %0,005’i alüvyal, %1,78’i hidromorfik alüvyal, %0,001’i alüvyal sahil bataklık, %0,005’i kolüvyal, %9052’si kahverngi orman, %9’u kestanerengi, %39,2’si kahverengi, %24,6’sı kireçsiz-kahverengi, %7,2’si kırmızı-kahverengi, %102’si regosol şeklinde teşkil etmiştir. Bu toprakların kullanım durumları ise şöyledir; 60,555 ha. kuru tarım, 16 ha.i sulu tarım, 2,679 ha. bağ-bahçe, 560,466 ha. Çayır-mer’a, 130,219 ha. orman –funda ve 3,429 ha. diğer kullanımlar
SINIF- VIII:
164,769 ha ile il topraklarının %9,8’ini oluşturur. Bu arazilerin toprak gruplarına göre dağılımı ise 710 ha. Irmak yatağı, 164,059 ha. ise çıplak kayalık olarak belirlenmiştir.
Kayseri’de su yüzeyleri 4.251 ha. alan kaplamaktadır. Orman ve fundalık alanlar ilin 135,817 ha’ını kaplar. Bunun 75,374 ha’ı orman, 60,443 ha’ı fundalıktır. Orman-fundalık alanların %95,88’i VII. sınıf arazilerde bulunmaktadır.
Yerleşim alanları ise ilin 15,568 ha’lık kısmını kaplamaktadır. Bu alanların 1,386 ha’ı I’inci sınıf arazilerde, 2,243 ha’ı II’inci sınıf arazilerde, 5,992 ha’ı III’üncü sınıf arazilerde bulunmaktadır. Yerleşim alanlarının %53’lük kısmı tarıma elverişli alanlarda kurulmuştur.
Tarımsal Üretim ve Pazarlama
TARIMSAL ÜRETİM SİSTEMİ
İlde 29.393 adet tarım işletmesi mevcuttur. İl de tarım işletmeleri genellikle bitkisel ve hayvansal üretimi birlikte yapmakta ve bu işletmelerin oranı da %68,4‘ü bulmaktadır. Bu işletmeleri sırasıyla %30,2 ile yalnızca bitkisel üretim yapan işletmeler ve %1,4 ile yalnızca hayvansal üretim yapan işletmeler izlemektedir
22,434 adet işletme yalnız kendi arazilerini işlemektedir. Bu şekilde işlenen arazi 2.102.075 da. dır. Başkasına ait arazileri de İşleten 5.118 adet işletme ise 1.151.880 da’lık araziyi işletmektedir.1.090 adet işletme sadece kiracılıkla iştigal etmekte ve 91.261 Da. Araziyi işletmektedir. Tabloda görüldüğü gibi en fazla işletme sayısı 50-99 Da. arazisi olan işletmelerdir. 20-200 Da. arası arazi işleyen işletme sayısı 19.692 ile % 66’lık bir çoğunluğu oluşturmaktadır.
Türkiye genelinde olduğu gibi Kayseri’deki tarım işletmeleri de mevcut Miras Kanununun arazi parçalanmasına yol açması sebebi ile giderek küçülmüş, arsa büyüklüğünde tarlalar oluşmuştur. Bu da parçalanmış küçük arazilerin ekonomik olarak işlenememesi sonucunu doğurmuştur.
TARIMSAL PAZARLAMA SİSTEMİ
Türkiye ve Kayseri İli Hayvancılık Sektöründe Pazarlama ve Örgütlenme
Hayvansal ürünlerin günümüz tüketici isteklerine uygun olarak ülkesel ve uluslararası standartlarda üretim miktarı ve kalitelerinin artırılması, Türkiye ve Kayseri ekonomisi açısından büyük önem taşımaktadır. Üretilen kaliteli ürünlerin yine tüketici isteklerine uygun olarak, pazarlama organizasyonlarıyla tüketiciye sunulması gerekmektedir.
Hayvansal üretimin yapıldığı işletmelerde; örneğin yetiştirme ve besi faaliyetlerinde başarıya ulaşılsa dahi, pazarlamada ortaya çıkan problemler çözülmedikçe, üretim ve kaliteyi yükseltmek çoğu zaman güç ve bazen de imkansızdır. Üreticilerin kooperatif, dernek ve birlik gibi organizasyonlar içerisinde yeterince yer almaması pazarlamada üretici aleyhine sonuçlar doğurmaktadır. Hayvansal ürünlerin pazarlanması, ürünlerin hammaddeden mamul halini alıp, tüketim aşamasına geçme anına kadar devam eder. Ülkemizde hayvansal ürünlerin işlenip pazarlandığı entegre tesislerin sayısı yetersizdir.
Kayseri’ de Et ve Et Ürünleri Pazarlaması
Kayseri’ de hayvan ve hayvansal ürünler pazarlamasında üretici ile tüketici arasında sayıları bazen 5-6’yı bulan pazarlama organları bulunmaktadır. Bunlar arasında önemli rol oynayanlar Et ve Balık Kurumu-Celep-Pazar-Et Kombinaları ile Et ve Et Ürünü İşleme Tesisleridir.
Kayseri’de besicilik özellikle pastırma ve sucuk yapımı ile kurban bayramında il içi ve diğer illerde satılmak üzere yapılmaktadır. Kesilen hayvanlar iç piyasaya verildiği gibi Ankara’da borsada satılmak üzere karkas olarak gönderilmektedir. Besicilik için hayvanlar çiftçilerden veya hayvan pazarından temin edilmektedir. (Özellikle Boğazlıyan (Yozgat), Kırşehir, Sivas ve Doğu illerinden bu materyaller temin edilmektedir.) Kayseri merkezde bir canlı hayvan borsası mevcut olup az sayıda hayvan alım-satım işlemi yapılmaktadır. Üreticiler ve hayvan alım-satımı yapanlar vergilendirmeden çekindiklerinden borsaya ilgi, Et Balık Kurumunun kestiği hayvanlarla sınırlı kalmaktadır. Kayseri merkez, Develi, Pınarbaşı ve Bünyan ilçelerinde canlı hayvan pazarları mevcuttur. Bu pazarlardan özellikle Kayseri’deki pastırma- sucuk imalathaneleri canlı hayvan almaktadır. Hayvan alım-satımı yapanlar da (celep-cambaz) buralardan aldıkları hayvanları Et Kombinaları ile Et ve Et Ürünü İşleyen İşletmelere satmaktadırlar. Hayvanların kesimi sırasında üretici ve hayvan alım satımı yapanların(celep) kayıtlara girmeden kesim yapmak istemeleri Canlı Hayvan Borsası ile Et Balık Kurumu’na olan talebi azaltmakta, diğer işletmelerde kayıt dışı kesimi teşvik etmektedir. Bu da Kayseri’de kesilen hayvan ve işlenen ürünlerle ilgili istatistiklerin olandan daha az görünmesine sebep olmaktadır. Üreticinin Et Kombinaları ile Et ve Et Ürünü İşleyen Tesislere ulaşmasının sağlanması gerekir. Bunun için de Üreticilerin örgütlenmesi ile vergilendirmede üretici lehinde düzenleme yapılması baş rolü oynayacaktır.
Kayseri’de 17 adet Kombina ile Et ve Et Ürünü İşleyen tesisler bulunmaktadır. Bu tesislerde 2004 yılında Tarım İl Müdürlüğü verilerine göre; 1.770 ton sucuk, 233 ton pastırma, 552 ton salam, 333 ton sosis, 80 ton kavurma üretimi yapılmıştır.
İlde bulunan entegre et tesislerinin kapasitesi 27.000 ton/yıl olup ihtiyacı karşılamaktadır.
Canlı hayvanların yem ihtiyacı Kayseri ve civar illerdeki Yem Fabrikalarından karşılanmaktadır.
Kayseri’ de canlı hayvan ve et ürünleri pazarlamasında mevcut sorunların giderilebilmesi için canlı hayvan pazarlarının altyapısı modernleştirilmeli (ahır, mezbaha, yem tedariki, haberleşme, nakliye hizmetleri), pazarda hergün arz-talep durumuna göre kalite bazında tek bir fiyat belirlemelidir. Pazarda malını satan üretici parasını tahsil etmede hiç bir riskle karşılaşmamalıdır. Canlı hayvan borsası daha faal olmalıdır.
Kayseri’de Süt ve Süt Ürünleri Pazarlaması
Türkiye’de büyükbaş hayvancılığın gelişmesinin önündeki en önemli engellerden biri işletme ölçeklerinin küçük olmasıdır. Küçük işletmeler üretim maliyetini düşürmede ve hayvanlarını pazarlamada büyük işletmeler kadar başarılı olamamaktadır. Ürün (et ve süt), yem ve diğer üretim girdilerinin fiyatlarındaki istikrarsızlık da bir başka önemli sorundur. Çiftçi eline geçen inek ve koyun sütü fiyatlarındaki dalgalanmayı göstermektedir. Hayvan envanterinin genetik kalitesinin göreceli olarak düşük olması, hayvan başına et ve süt veriminin yükseltilmesinde ciddi bir engeldir. Büyükbaş sığır besiciliği ve süt sığırcılığı büyük şehir yakınlarında yeterli ve kaliteli kaba yem üretmeden yapılmaktadır. Bu tür işletmeler üretim maliyetini düşürmedikleri gibi, yerleşim ve su havzalarında ciddi çevre riskleri de yaratmaktadır. İşletmelerin besleme ve bakım konularında teknik bilgi eksikliği vardır.
Hayvancılıkla ilgili teşviklerin verilmesinde mutlaka verimliliğin artırılmasını, yem maliyetini düşürmesini ve işletme ölçeklerinin büyümesini de göz önünde bulundurmalıdır.
1999-2004 dönemi ortalamasına göre Kayseri İli yılda ortalama olarak yaklaşık 184.737 ton süt üretimi gerçekleştirmiştir. Kayseri İlinden diğer illere 2001 eylül-2002 eylül döneminde 11.036 ton süt çıkışı olmuştur. İlde bulunan üç süt işleme ve toplama tesisleri 2003-2004 döneminde ilde üretilen süt miktarının yıllık ortalama olarak sadece %14.6’sini satın alıp işlemişlerdir (Tarım il Müdürlüğü verileri, Kayseri). İlde, Çeşitli ilçe ve köylerde çiftçilerle yapılan görüşmelerde ürettikleri sütün çok düşük fiyatla satıldığını belirtmişlerdir. İşleme Tesisi sahipleri ise kaliteli ve homojen süt bulmakta zorlandıklarını ve ürün satışında büyük rekabet yaşandığını ifade etmişlerdir. İlde Sarıoğlan, Felahiye, Akkışla ve Yeşilhisar ilçelerinde bulunan Köylere Hizmet Götürme Birlikleri Süt Toplama Merkezleri topladıkları sütü Konya’ya, Develi’de kurulu Saray Halı Damızlık İşletmesi de Adapazarı’na vermektedir. Pınarbaşı İlçesinden Ankara iline de az miktarda çıkış yapılmaktadır. Saray Halı Damızlık İşletmesi ürettiği sütü İldeki diğer üreticilerden 200.000TL fazlasına satmaktadırlar. Fiyatın yüksekliği tek işletmeden, bir örnek ve üretim miktarının aynı olması büyük rol oynamaktadır. Felahiye, Pınarbaşı-Şabanlı, Sarıoğlan-Palas ve Tomarza-Emiruşağı Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri Süt Toplama Merkezlerinde Süt toplamaktadırlar. Kayseri-Düver, Bünyan-Merkez, Yeşilhisar-Kuşcu, Yeşilhisar-Yeşilova ve Develi-Gazi Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri Süt Toplama Merkezlerinde 2003 yılında Süt Toplama Faaliyeti başlamıştır. Kayseri merkez ilçelerinden Kocasinan Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği İşletmesi olan Kay-Süt aldığı sütün çoğunluğunu çelik kaplarla soğuk zincir uygulayarak tüketiciye perakende süt olarak satmaktadırlar. Bu uygulamanın geliştirilerek yaygılaştırılması; sağlıklı, güvenli ve standart sütün tüketiciye ulaştırılması yönünden gereklidir.
Süt Fiyatlarının üretici lehine yükselebilmesi için Kalkınma Kooperatifleri ile Hizmet birlikleri Süt Toplama Merkezlerinin bir araya gelerek her 3 ayda bir fiyat belirlemeleri etkili olacaktır.
İlde bulunan süt işleme tesisleri ürettikleri süt ürünlerinin büyük miktarını il içinde pazarlamaktadır.
Köylerde, üreticiler ürettikleri sütün bir kısmını peynir ve tereyağı yapmakta ve kendi imkanlarıyla pazarlamaktadırlar.
Kayseri ilinde süt pazarlamasının geliştirilmesi ; Süt Entegre Tesisleri’nin kurulmasına, işletmelerde hayvan sayılarının artmasına, süt üretimindeki mevsimsel farklılıkların azaltılmasına, süt işleme sanayilerinin tüketici eğilimli pazarlama konusunda eğitilmesine, sokak sütçülüğünün azaltılarak soguk zincirde hijyenik ortamda satışın sağlanması ve rekabette ürün farklılaştırma konusunun önemini kavramalarına önemli ölçüde bağlıdır.
Sütün sanayiye ulaşmadan çiğ olarak tüketiciye ulaştığı pazarlama zincirinde süt üreticisi-toplayıcıları-sokak sütçüsü gibi aracılar bulunmaktadır. Çoğu zaman üretici aynı zamanda sokak sütçüsü görevini de yerine getirip sütü tüketiciye ulaştırmaktadır. Sütün işlenip çeşitli süt mamulleri olarak tüketiciye ulaştırıldığı durumda ise üreticiden çıkan süt, toplayıcı-sanayi-toptancı ve perakendeciden oluşan bir pazarlama zinciri ile pazarlanmaktadır. Sütün kooperatiflere ait tesislerde işlendiği durumda süt, köy toplayıcıları yanında doğrudan kooperatif üyesi üreticiden de temin edilmektedir.
Kayseri İlinde üretilen süt ve süt mamullerinin çoğunlukla ambalajlama eksikliği nedeniyle daha çok dışarıdan gelen ürünler pazar bulmaktadır.
SÜT PAZARLAMA KANALLARI
Süt pazarında istikrarı sağlayacak çözümler araştırılmalıdır. Süt talebini artırmaya yönelik kampanyalar üretici fiyatlarını artıracağı için süt reklam ve kampanyaları hayvancılık için ciddi bir teşvik olarak dikkate alınmalıdır. Sütün beslenmedeki önemi toplumun tüm kesimlerine en etkin şekilde anlatılmalı ve okul sütü uygulaması başlatılmalıdır. Süt kampanyalarının maliyetine artan talepten yarar sağlayacak tüm kesimlerin (süt sanayi, yem sanayi, veteriner ilaç sanayi gibi) katkıda bulunması sağlanmalıdır. Fakirlik sınırları altında yaşayan kesimlere gıda yardım programı altında süt yardımı yapılabilir.
BAL
1980 yılında 25 bin ton civarında olan üretim 1998 yılında 70 bin tona yaklaşmıştır. İncelenen 1980-1998 döneminde üretimdeki yıllık ortalama artış hızı %5’in biraz üzerinde gerçekleşmiştir. Son 10 yıllık dönemde üretimdeki yıllık ortalama artış hızı ise %4.3 olmuştur. Grafik 9 1973-1999 döneminde üretici eline geçen bal fiyatındaki reel eğilimi göstermektedir. Fiyat süzme ve petekli bal fiyatlarının aritmetik ortalamasıdır. Grafikten görüldüğü gibi üretici bal fiyatı reel olarak artış trendini sürdürmektedir. Fiyatın bu eğilimi arz artışının talep artışından daha az olduğunu göstermektedir. Tersi durumda fiyatın reel olarak azalması beklenirdi.
Türkiye önemli miktarda bal ihracatı da yapmaktadır. Nitekim Türkiye 1997 yılında 8,5, 1998 yılında 5,6 ve 1999 yılında 5,9 bin ton bal ihracatı yapmıştır.
Bal Kayseri’de kırsal kesimde bir çok hanenin önemli geçim kaynaklarından biridir. Kayseri’nin Kocasinan, Melikgazi, Yahyalı, Sarız, Özvatan, Tomarza, Develi ve Pınarbaşı İlçelerinde bal üretimi önem arzetmektedir. Melikgazi sınırlarında bulunan Erciyes Dağı eteklerinde uzun süreli flora varlığı olduğundan bal üretimi gelişmektedir. Kayseri’de 1991 -2003 yılları arasında üretilen bal Türkiye bal üretiminin yaklaşık % 1,19’unu oluşturmaktadır.
Kayseri master plan çalışmasında bal üretimi ve pazarlaması gelişmekte olan ve dikkate alınması gereken önemli bir faaliyet alanıdır. Master planının hazırlanmasında yardımcı bilgiler ve projeksiyon için temel katsayılara (gelir esnekliği) ihtiyaç vardır. Bu amaca yardımcı olmak için Türkiye’de bal tüketim ve talep durumu analiz edilmiş ve sonuçlar aşağıda verilmiştir.
Hane başına yıllık bal tüketimi kırsal kesimde 2,3 Kg, kentsel kesimde 2,0 Kg ve Türkiye ortalaması olarak ise 2,1 Kg dır. Görüldüğü gibi hane başına bal tüketimi kırsal kesimde kentsel kesimden daha yüksektir. Ancak gelir grupları dikkate alındığında tüketim yüksek gelir gruplarında düşük gelir gruplarına göre daha yüksektir. Bu durum gelir artığında tüketimin artacağını göstermektedir. 1994 hane halkı tüketim anketi verileri kullanılarak yapılan talep çalışmasında bal için gelir esnekliği 0,97 ve fiyat talep esnekliği –0,47 olarak tahmin edilmiştir..
Bal tüketimini artırıcı kampanyalar ve reklam programları aracılığıyla bal talebini daha fazla artırmak olasıdır. Tarımın bir parçası olan ve kırsal kesimde topraksız kişiler için önemli bir istihdam alanı olan bal üretimi teşvik edilebilir. Ancak üretim artışına paralel olarak bal kalitesini, talebini artırıcı ve pazarlamasını geliştirici önlemler de alınmalıdır.
Kayseri’de üretilen bal paketleme ve ambalajlama yetersizliği nedeniyle perakende satış noktalarında pazarlanamamaktadır. Erciyes Dağı ile Binboğa Dağları etekleri flora bakımından zengin ve uzun süreli hasada uygundur. Buna rağmen buralarda üretilen balların bu isimler altında satışı yapılmamaktadır. Gündemde bulunan Üretici Birliği’nin kurulması halinde bu bölgelerin kullanımının öncelikle birlik üyelerine verilmesi, paketleme-ambalajlama tesisi ile arıcılığın kovan sayısı, bal üretimi ve kalite yönünden kalkınması sağlanabilir.
BAL PAZARLAMA KANALLARI
İyi ve etkin bir pazarlama organizasyonu tüketici talep ve tercihlerini üretim kesimine eksiksiz ulaştırabilmelidir. Pazarlamadan beklenen etkinliğin sağlanabilmesi aynı zamanda üretici örgütlenmesi ile yakından ilgilidir. Üretici örgütlenmesinin yetersizliği verim ve kaliteyi artırmakta önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Arıcılıkta üretimin örgütlenmesinden amaç; üretimde bulunan işletmelerin ekonomik açıdan gelişmelerini sağlamak, geçimini bu alandan temin eden kesimin sosyal ve ekonomik refahını artırmaktır. Kayseri’de pazarlama açısından en büyük sorun örgütlenmenin olmayışıdır.
Ekonomik örgütlenmede üretici birlikleri, kooperatifler, kooperatif şirketler ya da şirketlerden her hangi biri tercih edilebilir. Önemli olan bu oluşumlarda üretim alt sektörleri itibariyle ihtisaslaşmanın ön planda tutulmasıdır. Üretici Birlikleri Kanununun bir an önce çıkarılması gerekmektedir.
TARIMSAL HİZMETLER
Tarımsal üretimi destekleme hizmetleri (tarımsal teknoloji, hayvan sağlığı, tohum ve damızlık gibi girdi dağıtımı ve pazarlama) devlet kuruluşları ve kooperatifler tarafından sağlanmakta, sivil toplum örgütleri ve özel sektör de hizmet vermektedir. Kayseri ilinde çok sayıda Tarımsal kooperatif bulunmakta ve çiftçilere hizmet götürmektedirler. Son yıllarda süt sığırcılığı yapan Tarımsal Kalkınma Kooperatiflerinin sayısının arttığı gözlenmektedir. Bu kooperatifler üyelerine sadece hayvan vermekle kalmayıp ürünlerin pazarlanması konusunda da önemli görev yapmaktadırlar. Aynı kooperatifler bünyesinde düve yetiştirme projesi uygulanması çalışmaları da yapılmaktadır.
Akkışla, Hacılar, Özvatan, Sarız ve Talas haricindeki ilçelerimizde bulunan Ziraat Odaları teknik ve sağlık elemanlarının olmamasından dolayı çiftçiye yeteri kadar hizmet götürememektedirler. Kayseri’de tarıma destek veren kuruluşlar ve sağladığı hizmetler tabloda gösterilmiştir.